Madhubala..

Bugün sizlere, Hindistan'ın belki de en şanssız güzelini tanıtacağım.. Madhubala.. Eski filmleri sevenler bilir, Madhubala, hem mimikleri, hem güzelliği hem de rol yeteneğiyle göz dolduran bir yetenektir. Dilip Kumar ile başrollerini paylaştıkları "Mughal-e-Azam" filmi kült filmlerden sayılır, hatta siyah-beyaz çekilmiş filmi, Madhubala'nın ölümünden 35 yıl sonra renklendirilerek tekrar gösterime girmiştir.

Madhubala aslında Mumtaz Jehan ismiyle 1933 yılında Delhi'de doğmuştur. Babası Aatullah Khan, annesi Ayesha Begum'dur. 11 kardeşin 5'ncisi olarak dünyaya gelir, ama 3 kız , 2 erkek kardeşi, 5-6 yaşlarında vefat eder. "Bombay Patlaması"ndan sonra, evleri yerle bir olur. Hayatta kalmalarının tek sebebi, ailenin tam o sırada bir film izlemeye sinemaya gitmeleridir.  Ama Madhubala'nın başına gelecekler, bununla bitmeyecektir.

Madhubala 16 yaşında çektiği Dulari filminde

Babası Attaullah Khan'ın sigara fabrikasından çıkmasından sonra ailecek Mumbai'ye taşınırlar, ve Mumtaz, çocuk oyuncu olarak görev alabilmek için, Mumbai'nin sinema merkezini aşındırmaya başlar. Henüz 9 yaşındayken ilk filmi Basant(1942) yayınlanır. Ünlü aktrist Devika Rani , Mumtaz'ı öyle çok beğenir ki, ona Madhubala ismini verir. İlk başrolü , Raj Kapoor ile oynadığı "Neel Kamaal" (1947) filmidir ve Madhubala sadece 14 yaşındadır.

1950'lere gelindiğinde, Madhubala'nın parlayışı, Hollywood'a kadar uzanmıştır.Ünlü yönetmen Frank Chapra kendisine bir Hollywood başrolü teklif etmiş olsa da, Madhubala'nın babası bunu kabul etmez.

Henüz onlu yaşlarda farkedilemeyen rahatsızlığı, 1954 yılında çektiği "Bahut Din Huwe" adlı filmde, kan kusması ile belli olur. Tedavi edilir ve kimse ciddiye almaz. 1957 yılında Raj Kapoor ile başladıkları Chalak filmi, Madhubala'nın bayılmasıyla, bir daha tamamlanamaz.  Kalbinde delik vardır Madhubala'nın... Ama yine de film çekimlerini bırakmaz.

70'den fazla çektiği filmin 14-15'i hit olur. ama Madhubala'yı herkes, 1960 yılında yayınlanan "Mughal-e-Azam" ile tanır. Film hayatı dışında, kimse Madhubala'nın ne yaptığını bilmez. Çünkü ne film tanıtımlarına, ne de partilere katılmasına izin verir babası. Babası Attaullah Khan, ona bu tür partilere gitmesini yasaklamıştır. Madhubala, söz dinleyen, karşı koymayı hiç becerememiş bir kızdır. Bu nedenle, ailesinden hiç ayrılmaz, ve dediklerini harfiyen yerine getirir.

Madhubala'nın "Mughal-e-Azam" partneri Dilip Kumar ile yaşadığı aşk, hem en iyi çiftlerden biri olmalarını sağlamış, hem de Madhubala'nın kalbinde büyük bir yara olarak kalmıştır.
Dilip Kumar ile 1951 yılında çevirdikleri filmde birbirlerinden etkilenmeleriyle başlar hikayeleri.. Birbirlerini deli gibi severler.. Dilip Kumar, Madhubala'yı "neşeli ve sevimli" olarak tanımlar. Dilip Kumar'ın otobiyografisinde, Madhubala 'ya çok değer verdiğini, ve onun yanında utangaçlığından sıyrılarak, rahatça konuşabildiğini, bunun onları bir araya getirdiğini söyler.
Madhubala ile başrolü paylaşmış aktörler, Raj Kapoor ve Dev Anand'ın söylediklerine göre, Madhubala başrolü paylaştıkları insanlarla rahatça konuşup şakalaşabilen biridir.
Dilip Kumar ile yaşadığı bu aşk, Madhubala'nın babasının hiç hoşuna gitmemektedir. İki aktör de kariyerlerinin en yüksek dönemlerindedir. Ve evlenmek isterler. Aslında bilgiler bu konuda ikiye ayrılıyor..
Madhubala'nın kardeşinin aktardıklarını ve Dilip Kumar'ın otobiyografisindeki bilgileri sizinle direk olarak paylaşıyorum. Kararı sizler verin.

"""Madhubala'nın kızkardeşi, ilişkilerinin bitmesinin nedeninin babası olmadığını, yönetmen B R Chopra'nın filmi Naya Daur olduğunu söylüyor. Filmde, mekan olarak çöl seçilmiş, Madhubala'nın babası bu yerin değiştirilmesini rica etmiş. Ricası kabul olmaayınca Madhubala'ya filmi reddetmesini söylemiş. Böylece filmi bırakmış Madhubala. Yönetmen sevgilisi Dilip Kumar'dan yardım istemiş. Fakat bu da işe yaramamış. Yönetmen aileye dava açmış. Bu da yakın zamanda nişanlanmış iki sevgilinin arasını bozmuş. Madhubala Dilip'den babasından özür dilemesini istemiş. Dilip ise bu isteği reddetmiş ve ayrılmışlar. Bu olaylar Mughal-e-Azam çekilirken meydana gelmiş.""

""Dilip Kumar'ın otobiyografisinde yazdığı üzere, aslında evlenmeleri için babası baskı yapmış Madhubala'nın. Babasına göre, iki gözde aktörü bir yapım şirketinde birlikte ve evli olarak bir araya getirmek, maddi açıdan büyük avantaj sağlayacakmış. Dilip bunu farkettiğinde, Madhubala'nın ailesiyle arasına biraz mesafe koymasını istemiş. Ve evlenseler dahi, her zaman aynı yapımlarda rol alamayacaklarını, kariyerlerine odaklanmaları gerektiğini söylemiş. Ve ayrılmalarının uygun olduğuna karar vermişler.""


Bizim tek bildiğimiz, bunun Madhubala'yı ciddi anlamda çökerttiğidir. Zira Dilip Kumar'ın aktardığına göre,

Mughal-e-Azam'ın aşk sahneleri çekilirken, birbirlerine selam bile vermeyecek kadra mesafeli ve ayrılarmış. En dikkat çekici sahneler birbirlerine kızgınken gerçekleşmiş ama iki profesyonel oyuncu gibi davranmışlar.
Bundan birkaç yıl sonra Madhubala'nın hastalığı çok ilerler. Kalp ameliyatları yaygın olmadığından, İngiltere-Londra'ya gitmesi gerekir. Bazı kaynaklara göre, sırf "Dilip Kumar'aa istediği adamı elde edebileceğini göstermek için" bazı kaynaklara göre de "Zaten Londra'ya gidecekken Kishore Kumar'ın evlenme teklif ettiği için" Kishore Kumar ile evlenir. Çoğu kaynak ikisini bir arada göstererek Dilip Kumar'a olan kızgınlığıyla Kishore Kumar'a evet demiş olmasıdır. Fakat bu tam bir mutsuz evliliktir. Madhubala zorla yürüyecek kadar ağırlaştığı için, Londra'ya temelli yerleşir, Kishore Kumar ise tüm sorumluluğunu üstlenir fakat ayda ya da iki ayda bir Madhubala'yı görmeye gider. Madhubala'nın doktoru, 1-2 yıl ömrünün kaldığını söyler. Kishore Kumar belki mutsuz evliliğinden, belki de ayrılma acısını hafifletme çabasından ayda ya da bir iki ayda bir gider Madhubala'nın yanına...
Madhubala yalnızdır. Bir numaralı aktristlerden biriyken hastalığından sonra kimse onunlaa görüşmeye gelmez. Bir çok gün, giyinmeye bile hali kalmaz ve gecelikle oturmak zorunda kalır. 14 Şubat 1933 'te geldiği hayata , 23 Şubat 1969'da veda eder. Kalbindeki hem fiziksel hem duygusal boşluğuyla..

2008 yılında adına posta pulu basılır. Ki bu sadece Nargis ve Madhubala'ya yapılmıştır. Ölümünden 35 yıl sonra filmi Mughal-e-Azam yeniden renklendirilir.

Madhubalaa en çok kimi sevdi? Ne hissetti? Canı çok yandı mı? Bunların tüm cevaabı, günlüğünde saklı.. Günlüğü ise, babasının emriyle, Madhubala ile birlikte gömüldü. Tüm sırları ve güzelliğiyle hatırlarda kalan Madhubala'ya bir vefa borcumdur bu yazı. Gözlerine her baktığımda, içindeki yalnızlıkta boğulmamın bir nedeni varmış demek ki..

Sevgiler.. Revo.

Madhubala deyince, Pyar Kiya Toh Darna Kya ve Achcha Ji Main Haari şarkıları geliyor aklıma. Mimiklerini hatırladıkça, gülümseme yayılıyor suratıma. Belki sizi de mutlu eder diye şuracığa bırakıyorum.